Ayıplı araçların misli ile değişimi taleplerinde; ayıplı araç ile muadil aracın özelliklerinin tablo halinde kıyaslanması ve aradaki farklı özelliklere ilişkin bedelin ödenmesi suretiyle tüketiciye yeni aracın verilmesi gerektiği yönündeki emsal Yargıtay kararı:
YARGITAY8. Hukuk Dairesi 2013/22929 E. , 2014/18832 K.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Takibin Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.03.2012 tarih ve 2012/68 Esas 2012/146 Karar sayılı ilamına dayandığı; ilamda ”davanın kabulüne, dava konusu Ford Transit 330S marka pikap ayıplı olduğundan aynı marka ve nitelikte yenisi ile değiştirilmesine, davalıdan yenisinin alınarak davacıya verilmesine, dava konusu ayıplı aracın davalıya iadesine” karar verildiği, asıl davada takip borçlusu, birleşen davada ise alacaklı vekili tarafından İcra Dairesi’nce İİK’nun 24. maddesi uyarınca yaptırılan araç değer tespitine itiraz ve yeniden değer tespiti için İcra Mahkemesi’ne başvuruda bulunulduğu, Mahkemece Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin son dönemlerdeki içtihatları gereğince aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda birleşen davanın kabulü ile ilama konu ford transit 330S tek kabin kamyonetin değerinin 43.330 TL olarak tespitine, asıl davadaki şikayetin ise reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK’nun 24. maddesinin 1, 3, 4 ve 5. fıkralarında, taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu taktirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı belirtildiği gibi, hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı hususuna, maddenin son fıkrasında ise “ilgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet haklarının olduğu” hükmüne yer verilmiştir.
Son fıkrada yer verilen bu düzenlemenin, icra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceğinin kabulü gerekir. Bu kabul karşısında değer belirleme işleminin bizatihi icra müdürüne ait olduğu yönündeki yerleşik uygulama terk edilmiştir.
Bu kapsamda Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması doğrudur. Fakat, hükme esas alınan 05.07.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda, TAKİP DAYANAĞI İLAMDA İADESİ GEREKEN ARACA YAKIN ÖZELLİKTEKİ MUADİLİ OLAN ARAÇ TESPİT EDİLDİKTEN SONRA, farklılıklar tablo halinde belirtildiği halde, farklı olan özelliklerin parasal değeri tespit edilerek, aracın değerine yansıtılmadığı bu yönden raporun denetime elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişiden anılan bu hususlarda ek rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken denetime elverişli olmayan rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.