Bilişim Suçları

Bilişim Suçları

Bilişim suçları, teknolojik aletler kullanılarak elektronik ortamda işlenen her türlü suç olarak tanımlanabilir.

Teknolojinin gelişmesiyle günlük hayatımızın vazgeçilmez parçaları olan teknolojik aletler hayatımızı kolaylaştırmalarının yanı sıra belli başlı problemleri de beraberinde getirmektedir.

Bilişim alanında yer alan suçlar; bilişim sistemlerine haksız bir şekilde girmek, bilişim sitemlerinin çalışmalarını engellemek veya verileri kopyalamak veya yok etmek şekilde olabileceği gibi kredi kartı veya banka hesaplarına girerek kendisine veya başkasına yarar sağlamak şeklinde tanımlanabilir.

Bilişim suçları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun onuncu bölümünde “bilişim alanında suçlar” başlığı altında yer alan 243-246 maddeleri arasında düzenlenmektedir.

TCK 243 maddesi sisteme hukuka aykırı olarak girmeyi düzenlemektedir. Sisteme, hukuka aykırı olarak giren kişinin belirli verileri elde amacıyla girmesi gerekmemektedir. Sisteme haksız ve kasten girilmiş olması suçun işlenmesi için yeterlidir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında suçun bedeli karşılığında yararlanılabilen sistemlere hakkında işlenmesi halinde cezanın yarı oranın indirileceğini düzenlemektedir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında “işlenen fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır” şeklinde yer alan düzenleme ile suçun nitelikli hali düzenlenmiştir.

Gelişen teknolojik imkânlar yardımıyla artık sisteme giriş yapılmadan da veri nakilleri yapılmasına olanak sağladığından, TCK md 243’e Mart 2016 tarihinde eklenen ek madde ile sisteme girmeksizin hukuka aykırı olarak veri nakillerini takip etme suçu düzenlenmiştir

TCK 244 madde gerekçesinde, Maddenin birinci fıkrasında bir bilişim sisteminin işleyişini engelleme, bozma, sisteme hukuka aykırı olarak veri yerleştirme, var olan verileri başka bir yere gönderme, erişilmez kılma, değiştirme ve yok etme fiilleri, suç olarak tanımlanmaktadır. Böylece sistemlere yöneltilen ızrar fiilleri özel bir suç hâline getirilmiştir. Aracın fizik varlığı ve işlemesini sağlayan bütün diğer unsurları, söz konusu suçun konusunu oluşturmaktadır. Fıkrada seçimlik hareketli bir suç meydana getirilmiştir.

İkinci fıkrada, bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi hakkında işlenmesi hâlinde, verilecek cezanın artırılması öngörülmüştür.

Üçüncü fıkrada ise, bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlaması, ceza yaptırımı altına alınmıştır. Ancak, bu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmedilebilmesi için, fiilin daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmaması gerekir. Bu bakımdan, fiilin örneğin dolandırıcılık, hırsızlık, güveni kötüye kullanma veya zimmet suçunu oluşturması hâlinde, bu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmedilmeyecektir.

TCK 245 madde gerekçesinde Madde, banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı olarak kullanılması suretiyle bankaların veya kredi sahiplerinin zarara sokulmasını, bu yolla çıkar sağlanmasını önlemek ve failleri cezalandırmak amacıyla kaleme alınmıştır.

Banka kartı, bankanın kurduğu sisteme hukuka uygun olarak girmeyi sağlamaktadır. Bu kart, saptanan ve kart sahibince bilinen bir numara marifetiyle, banka görevlisinin yardımı olmadan, kart sahibinin kendi hesabından para çekmesini sağlamaktadır.

Kredi kartları ise, banka ile kendisine kart verilen kişi arasında yapılmış bir sözleşme gereğince, kişinin bankanın belirli koşullarla sağladığı kredi olanağını kullanmasını sağlayan araçtır.

İşte bu kartların kötüye kullanılmaları, söz konusu maddede suç olarak tanımlanmıştır.

Maddeye göre, aşağıdaki şekillerde gerçekleştirilen hareketler bu suçu oluşturmaktadır:

1. Başkasına ait bir banka veya kredi kartının, her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesinden sonra, sahibinin rızası bulunmaksızın kullanılması veya kullandırtılması ve bu suretle failin kendisine veya başkasına haksız yarar sağlaması.

2. Aynı fiilin, aynı koşullarla sahibine verilmesi gereken bir banka veya kredi kartının bunu elinde bulunduran kimse tarafından kullanılması veya kullandırtılması; söz gelimi kartı sahibine vermekle görevli banka memurunun kartı kendi veya başkası yararına kullanması.

Aslında hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarının tümünü de içeren bu fiillerin, duraksamaları ve içtihat farklılıklarını önlemek amacıyla, bağımsız suç hâline getirilmeleri uygun görülmüştür.

Maddenin ikinci fıkrasına göre; birinci fıkrada belirtilen fiillerin, oluşturulmuş sahte bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle işlenmesi, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Ancak, bu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmedilebilmesi için, fiilin daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmaması gerekir.

TCK 246 madde gerekçesi, Madde metninde, bu Bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında da bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı düzenlenmiştir.

Günümüzde internet ile birlikte bilgisayar, tablet veya akıllı telefonlar gibi teknolojilerin kullanımının artması ve hayatımızın her alanına girmesiyle bilişim suçları da doğal olarak artmıştır.

Bilişim suçlarından farklı olarak sosyal medya suçları bilişim sistemleri aracılığıyla işlenen suçlar olarak da ifade edilebilir.

SOSYAL MEDYA SUÇLARI;

HAKARET SUÇLARI: Sosyal medyada en çok işlenen suçlardan biridir. Türk Ceza Kanunu 125 maddesinde düzenlenmiştir. Hakaret suçu bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına karşı işlenen suçtur. Şikâyete bağlı olan söz konusu suçun kamu görevlilerine işlenmesi halinde şikayet aranmaz.

KİŞİSEL VERİLERİN HUKUKA AYKIRI KAYDEDİLMESİ VE YAYILMASI: Türk Ceza Kanunu uyarınca madde 135 ve 136. maddeleri arasında ele alınan bu suç tipinde hukuka aykırı olarak kişisel veri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Türk Ceza Kanunu 136. maddesinde ise kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır demektedir.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ İHLALİ: Türk Ceza Kanunu 134. maddesinde kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse altı aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılır denir. Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu yaptırım kişilerin sosyal medya platformlarında bir kimsenin diğer bir kimse ile görüşmelerinin yayınlanmasını ya da bu kişi ile ilgili bilgilerin paylaşılmasına karşı düzenlenmiştir.

HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİN İHLALİ SUÇU: Kişiler arasında haberleşme gizliliğinin ihlali Türk Ceza Kanununa göre bir kimsenin kişisel sosyal medya hesabına girilerek onun rızası dışında içeriklerinin ifşa edilmesine karşı düzenlenmiştir.

CİNSEL TACİZ SUÇU: Kanun koyucu cinsel taciz suçunun işlenebilmesi için fiziksel bir temas aramamış ve mağdurun cinsel amaçlı olarak taciz edilmesini suçun oluşması için yeterli görmüştür. Belirtilen davranış sosyal ağlar üzerinden gerçekleştirilebileceğinden bu tarz durumlarda 105. maddede belirtilen cinsel taciz suçu oluşabilmektedir.

5237 sayılı TCK Md. 105; Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında mağdurun şikayeti üzerine üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına, fiilin çocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmedilir.

KİŞİLERİN HUZURUNU VE SÜKUTUNU BOZMA SUÇU: Bir kimsenin huzurunu ve sükutunu bozma amacıyla hareket eden kimse bu suçu işlemiş olur. Sürekli rahatsız etme veya çok fazla bildirme maruz bırakmak bu eylemlerden sayılabilir.

MÜSTEHCENLİK VE ÇOCUK PORNOGRAFİSİ: Müstehcenlik suçu Türk Ceza Kanunu 226. maddesinde düzenlenmiş olan cinsel içerikli materyaller yoluyla işlenen bir suç tipidir. Bu suç tipi müstehcen bir materyali okuma, okutma, gösterme, yayınlama ve sergileme gibi çok sayıda farklı eylemi de içinde barındırmaktadır. Bu suça bazen çocuk pornosu suçu denilse de esasen müstehcenlik suçunun kapsamı daha geniştir. Nitekim içinde çocukların kullanıldığı materyallere ek olarak ayrıca şiddet kullanılarak veya doğal olmayan unsurların bulunduğu hayvanlara veya ölmüş insan bedeni üzerinde yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren tüm materyaller müstehcenlik suçunun kapsamına girmektedir. Müstehcenlik suçunun cezası müstehcen içeriklerin özelliği ve eylemin niteliğine göre değişmektedir. İçeriğinde çocukların, temsili çocuk görüntülerinin veya çocuk gibi görünen kişilerin bulunduğu müstehcen görüntüler suç kapsamındadır. Bunları çoğaltma, satma, nakletme, depolama ve elinde bulundurma eylemlerinin cezası iki ile beş yıl arası hapis cezasıdır.

DOLANDIRICILIK SUÇU: Sosyal medyada sıklıkla görülen bir suç tipidir. Telefonla yükleme yapılması veya olmayan bir şeyin satışının yapılması bu suça örnek olarak verilebilir.

SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK VE SUÇU VEYA SUÇLUYU ÖVME SUÇU: Geniş kitlelere ulaşabilme imkanı veren sosyal medyada suç işlemeye tahrik suçu görülebilmektedir. Suçu ve suçluyu övme sosyal medyada karşılaşılan bir başka suç tipidir. Bir kimse yaptığı bir paylaşımla suçu veya suçluyu övme eylemini gerçekleştirirse cezalandırma yoluna gidilir.

İnternet suçlarında görevli mahkemeye dair özel bir düzenleme bulunmadığından bahisle yetkili mahkemenin Asliye Ceza Mahkemesi olduğu genel suçlarda söylenebilir. Bununla birlikte ağır cezanın görev alanına giren konularda da görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi olacaktır.

0 Paylaşımlar

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*