Sahte Diploma Dolandırıcılığı

Diploma Sahteciliği Dolandırıcılığı

İçinde bulunduğumuz çağ kimilerine göre teknoloji, kimilerine göre bilişim, kimilerine göre internet, kimilerine

 göre iletişim çağı olarak adlandırılıyor. Bilgiye erişimin en hızlı ve en güvenli şekilde olduğu çağdayız. Türü fark etmeksizin yapılacak bir sahteciliğin bu çağda gizli kalması pek mümkün değil. Sahte durumlar kısa sürede ortaya çıkıyor. Sahteciliklere karşı pek çok kontrol, pek çok teyit mekanizması var ve bu mekanizmalar çok hızlı ve hatta bazıları anlık çalışıyor.

Sahte diploma ürettiğini ifade edip insanlara vaatlerde bulunan şahıslar da aslında kısmen bu çağın nimetlerinden faydalanıyorlar. Çağın getirdiği imkanlar sayesinde bu denli kolay, hızlı ve gizli şekilde bu işlemleri yapabiliyorlar. Gönül ister ki kimse bu işlere tevessül etmesin. Ancak maalesef ki bu işin satıcısı olduğu gibi alıcısı da var. Bu ilişkinin her iki tarafı da doğru yolda değil bunu baştan ifade edelim.

En çok rağbet gören sahte diploma türleri ise önlisans ve lisans diplomaları. Basına yansıyan habere konu olayda da lisans diploması için girişimlerde bulunulmuş. Şahıslar kişiye fiziki surette bir sahte diploma üreteceklerini, bu diplomayı e-devlet sistemine kaydedeceklerini, bunun noter onaylı olacağını, kişiyi mezun ettikleri üniversitenin sistemine de kaydedebileceklerini vaat etmekteler.

Her bir kısmı tek tek inceleyelim. Esasında bu konuların bir kısmı yazılım-bilişim alanına ait benim alanım değil ancak hata edersek affola deyip dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışalım.

Fiziki suretteki resmi bir diploma hangi türden resmiyet unsurlarını haizdir? Yetkili kişilerin imzasını ve mühür. Lisans diplomasını imzalayan kişiler rektör ve dekan. Mühürler de darphane tarafından basılan ve resmi sicili tutulan mühürlerdir. Bunların haricindekiler tasarımsal tercihler. Diploma kare olabilir, dikdörtgen olabilir, oval olabilir, logolu-logosuz olabilir vs. Bunlar üniversiteden üniversiteye değişebilir.

Peki sahte olup olmadığı nasıl anlaşılabilir? Öncelikle ilgili tarihte rektör kimmiş dekan kimmiş tespit edilir? Sonra bu kişilere ait gerçek imzaların tespiti ile ilk kontrol sağlanmış olur. Islak imzalar biliyorsunuz kişinin kendisine özeldir. Taklidi kolay değildir. Yine de gelişen teknoloji ile birlikte taklit edildiğini varsayalım. İkinci husus mühür. Soğuk mühür kâğıdın deforme edilmesi ile basılan bir tür. Belki bu kısım günümüz teknolojisi ile geçmişe göre daha kolay aşılabiliyordur. Burada da şu kontrol edilebilir: Mühür ciddiyeti haiz mi? Harf hatası var mı veya örneğin T.C. ibaresi var mı ya da gereksiz bir ifade yer alıyor mu? Fiziki suret üzerinde bu gibi kontroller yapılabilir.

Ayrıca üniversitelerin diploma yönergeleri olmakta. Bu yönergelere bakılıp fiziki suret diplomanın yönergeye uygun olup olmadığı kontrol edilebilir. Az önce diplomada imza olmalı dedim. Bu imza elektronik de olabilir. Ancak ilgili üniversitenin yönergesi imza ıslak olacak diyorsa ve buna bize sunulan diplomada e-imza varsa biz bunun sahte olduğunu öne sürebiliriz.

İkinci vaade gelelim: diplomanın e-devlete kaydı. Burada öncelikle e-devlet kapısının çalışma sistemine bakmak gerekir. Bir kere e-devlet kapısı verileri kendi uhdesinde tutan bir sistem değil. E-devlet kapısı verileri ilgili olduğu yerden çekip alan ve bize getiren bir sistem. Yani e-devlete kayıt diye bir şey olmaz. E-devlet kapısında yalnızca kişilerin giriş bilgileri olur. Kişi kapıya gelir, doğrulamaları yapar ve giriş yapar. E-devlet portal üzerinden yapılabilen işlemler e-devlet kapısına entegrasyonunu sağlamış kurumlardan alınan hizmetlerdir.

Peki dürüst bir kişi e-devlet portala girdiğinde ve arama çubuğuna diploma yazdığında bu sonuç nereden gelir? YÖK’ten gelir. YÖK bu veriye nereden ulaşır. Üniversitelerin YÖKSİS’e girdiği verilerden. YÖKSİS’e sadece üniversitelerde görev yapmakta olan öğretim elemanları ve idari personel girebilmektedir. YÖKSİS’te öğrencilerin başlangıçtan mezuniyete kadar pek çok verisi tutulur. Yani sahteci şahıs burada daha e-devlet kapısının çalışma sisteminden bi’haber. Sahte diplomayı edinen kişinin e-devlet kapısından bu mezun belgesine ulaşabilmesi için sahteci şahsın sizi YÖKSİS veritabanlarına muntazam bir şekilde işleyebiliyor olması lazım. YÖKSİS’e kimlerin eriştiğini de az önce söyledik. Yani sahteci şahsın iddiası o’dur ki ben her üniversitenin YÖKSİS’e giriş bilgilerini biliyorum ve seni YÖK’e bildirebilecek durumdayım. Hadi 1 belki 2 üniversite için bu mümkün diyelim de Türkiye’de 200’den fazla üniversite var. Bu biraz komik bir iddia. Muhtemelen burada başka bir şeyleri ifade etmek istiyorlar ama ne anlatmak istedikleri muğlak tabi. (e-devlet barkodlu belge doğrulama ve YÖK mobil uygulamaları üzerinden karekodu teyit etmek mümkün.)

Üçüncü vaat noter onaylı olması. Burada sahteci şahsın vaadinin fiziki diploma suretiyle birlikte yine sahte noter onaylı diploma sureti göndermeyi vaad ettiğini varsayıyorum. Zira noterler diploma suretine aslı gibidir yaparlarken öncelikle fiziki sureti görmek istiyorlar. Akabinde sahteciliklerin önüne geçmek için de teyit maksatlı kişinin e-devlet portal üzerinden mezun belgesi oluşturup bunu kendilerine göstermesini istiyorlar diye biliyorum. Ayrıca şüphe çeken durumlarda okulu aradıklarını ve okuldan öğrencinin mezuniyet durumunu sorduklarını biliyoruz.

Peki bu varakanın sahteliği nasıl anlaşılır? Biliyoruz ki noterler yaptıkları işlemlere yevmiye numarası veriyorlar. Sahte evrakın üzerinde yer alan noterlik aranarak yevmiye numarası bildirilerek bu yevmiye numaralı işlemin hangi işleme ait olduğu sorularak durum tespit edilebilir.

Gelelim son vaade. Okulun geçmişine kaydetme vaadine. Ben burada da yukarıda olduğu gibi sahteci şahısların kelime oyunu yaptığını düşünüyorum. Biliyoruz ki her diplomada bir diploma numarası olur. Muhtemelen sahteci şahıslar burada size geçmişe ait bir numara verebileceklerini söylemek istiyorlar. Açıkçası burada da bilişime dair söylediğim engellerin benzerleri sebebiyle pek imkânı olmayan bir vaatte bulunduklarını zannetmekteyim.

Esasında tüm bu konuştuklarımızın imkân dahilinde olup olmamasının sahteciler için bir önemi yok. Onlar için önemli olan şey birkaç kâğıda renkli resimli bir şeyler basmak ve para kazanabilmek. Yasadışı bir iş yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Nitekim bu sebeple gizleniyorlar. Yurt içine kayıtlı olmayan numaralar ile iletişim kurup paranın yabancı ödeme vasıtaları ile iletilmesini istiyorlar. Ödeme olmadan bu işi yapmayacaklarını beyan ediyorlar.

MESELENİN HUKUKİ BOYUTU

Kamu görevlisi tarafından görevi gereği düzenlenen ve ilgili kamu görevlisinin unvanını, imzasını, bağlı olduğu kurumun form, antet gibi unsurlarını içeren belgeler resmî belgelerdir. Diploma da bunlardan biridir. Sahtesinin üretilmesi ve kullanılması cezalandırılmayı gerektirir.

Türk Ceza Kanununun 204’üncü maddesinde resmî belgede sahtecilik eylemi cezalandırılmaktadır. Bu hükme göre bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya kullanan kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Dikkat edilirse düzenleyen de kullanan da cezalandırılmaktadır. Zira bu suçun ihdası ile kamunun resmî belgeye olan güveni korunmak istenmiştir. Kullanan da düzenleyen kadar kamu güvenini zedeler.

Yine sahte diplomayı sipariş eden kişi o diplomayı kullanmasa bile bu eylem tespit edildiğinde sahtecilik eylemini işleyen kişiyi o fiile yönlendirmiş olacağından burada azmettiren olarak sorumlu olabilecektir. Ayrıca bu diplomanın üretilmesinde, taşınmasında katkısı olanlar yardım eden olarak cezalandırılabilecektir.

Yine bu sahte resmî belgeyi başka suçun işlenmesinde kullanan kişi hem sahtecilik hem de işlediği diğer suçtan ayrı ayrı sorumlu olacaktır.

Dikkat! Sahtecilere verdiğiniz bilgileri daha sonra nerede kullanacaklarını bilemezsiniz!

0 Paylaşımlar

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*