Dünyayı Yaşanmaz Kılanlar
Gün geçmiyor ki, dünyamızı yaşanmaz hale getiren olumsuz haberler okumayalım. Her gün bir felaket haberi. Rant için kayılan orman yangınları, nükleer felaket, sel baskınları, deprem, ağaç katliamları, betonlaşma, nefes alamadığımız şehirler, doğaya kaçış, hayvanlara tecavüz ve işkence, çevreyi kirleten ve doğal yaşamı yok eden HES’ler, maden ocakları vs.. Saymakla bitmiyor.
İnanılır gibi değil. Sanki bir başka dünya var gidebileceğimiz.
Bu dünyayı yok ettiğimizde uzay mekiğimize binip başka dünyalara gidecekmişiz gibi rahatız ve endişe etmiyoruz. Anlamak, inanmak, kabullenmek mümkün değil.
Nasıl oluyor da eşrefi mahlûkat olarak yaratılan insan, dünyanın en zararlı varlığı haline gelebiliyor?
Dünyayı yaşanmaz haline getirenler, kendinden başkasını düşünmeyen, bencil, rant ve zevk peşinde koşan insan görünümlü kişiliksiz kişiler.
Eğitimin önemini bir kez daha iyi anlıyoruz. Örnek mi alın size Japonya. Japonya’da anaokulu seviyesinde çocuklar okudukları, oynadıkları kreşi hep birlikte temizliyorlar. Japonya’da sokaklarda çöp kutusu yok. Niye mi? Hiç kimse sokağa çöp atmıyor, kirletmiyor da ondan. Bırakın kirletmeyi en ufak bir toz, kir, çöp varsa 7 den 77 ye herkes onu temizliyor ve bunu hiçbir zorunluluğu olmasına rağmen yapıyor. Bu ne güzel bir vicdan, ne güzel bir eğitim, ne güzel bir ahlaktır.
2018 Rusya’da düzenlenen dünya kupasında Japon futbolsever seyircilerin oturdukları tribünlerinin temizliğini yaparak stadı terk ettikleri hala hafızalarımızda.
Bizde yani temizlik imandandır ilkesine sahip Müslüman ülkede nasıl?
Nereye giderseniz gidin çöpten geçilmediğini göreceksiniz. Nereye insanımız gidiyorsa kalktığı yerde, poşet, plastik kutular, çekirdek kabukları vs. Belki de dünyanın en güzel ülkelerinden birisi olan, muhteşem doğal güzelliklere sahip olan ülkemizi elbirliği ile yaşanmaz hala getiriyoruz. Yazık ama çok yazık ediyoruz bu ülkeye ve insanına.
Her geçen gün azalan su kaynaklarımız, daha az akan hatta kuruyan nehirlerimiz, şelalelerimiz, göllerimiz, azalan yeşil alanlarımız, solunamaz hala gelen havamız. Duyarsızlık ve eğitimsizlik mahsulü dünyayı yaşanmaz kılanlar yüzünden yaşanabilir bir çevreden hızla uzaklaşıyoruz.
En son Rize ve Ordu’da yaşanan sel felaketleri doğanın suratımıza çarptığı tokattır. Anlamasını bilene. Anladık mı? Hiç zannetmiyorum. Peki anlama kapasitemiz var mı? Maalesef o da yok.
Yaşanabilir bir çevre en doğal insan hakkı. Bunu sağlamak da her bireyin görevi ve hakkıdır. Dünyayı yaşanabilir kılan, duyarlı, çevre için savaşan insanlara ihtiyacımız her zamankinden daha fazla.
KAYNAK: GÜLLÜ HUKUK OFİSİ – https://avibrahimgullu.com/dunyayi-yasanmaz-kilanlar/