Haksız Rekabet Hukuk Davaları

HAKSIZ REKABET HUKUK DAVALARI

Haksız rekabette oluşan zararın giderilmesi davaları nelerdir?

Haksız rekabetin sonlanması için maddi kayıpları telafi amaçlı tazminat davaları düzenlemesi yapılmıştır. Yine Haksız rekabeti engellemeye yönelik ceza hükümleri tesis edilmiştir.

Hukuk hükümleri ile tespit ve men’iayrıca oluşan zararın tazmini amaçlanmıştır. Ceza hukuku düzenlemeleri ile suçun işlenişin engellenmesi amaçlanmıştır. Hukuki ve Cezai davalar konusunu iki ayrı başlık altında açıklayacağız.

HAKSIZ REKABETE MARUZ KALAN KİŞİNİN AÇACAĞI HUKUK DAVALARI NELERDİR?

Hukuk davalarının amacı haksız rekabete maruz kalan kişinin öncelikle zararının tespiti ve tazmini amaçlanmış. Haksız rekabet sonucu haksız kazanç elde eden kişinin sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.

Haksız rekabetten kaynaklanan davalar Ticaret Mahkemesinin görev alanındadır.  Ticaret hukukundan kaynaklanan sorunların çözümünde uzman bir mahkemedir. Ancak Fikri ve Sınaî haklar mahkemesinin görev alanına alınması tartışma konusudur.

Kanunda belirtilen davalar 56 maddede tek tek sayılmıştır.

MADDE 56;

(1) Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;

  1. a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
  2. b) Haksız rekabetin men’ini,
  3. c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
  4. d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
  5. e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini,

isteyebilir.

Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.

(2) Ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler de birinci fıkradaki davaları açabilirler, ancak araçların ve malların imhasını isteyemezler.

(3) Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar da birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davaları açabilirler.

(4) Bir kimse aleyhine birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri gereğince verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde ondan ticari amaçla elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur.

Haksız Rekabet hükümleri günümüz iletişim teknolojisinin gelişmesi, yalan ve yanıltıcı haberlerin hızlı yayılması ile daha da önemli hale gelmiştir. Hatta haksız rekabet ülke sınırlarını aşmıştır. Uluslararası düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır.

Haksız rekabet suçunun çalışanlar vasıtası ile işlenmiş olması halinde işverende sorumlu tutulmuştur. Suçun işçiye yıkılması, yâda işçi seçiminde özen gösterilmemesi gibi sebeplerle oluşacak haksızlıklar ve dava sonrası oluşacak tazminatın işverenden tahsili daha adil olacaktır.

Bu nedenle TTK 57 maddesinde bu husus açıkça düzenlenmiştir.

II – Çalıştıranın sorumluluğu

MADDE 57- (1) Haksız rekabet fiili, hizmetlerini veya işlerini gördükleri sırada çalışanlar veya işçiler tarafından işlenmiş olursa, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davalar, çalıştıranlara karşı da açılabilir.

(2) 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde yazılı davalar hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.

Aynı kanunda haksız rekabetin basın, yayın, iletişim ve bilişim kuruluşları vasıtasıyla işlenmesi halinde sorumlulukları düzenlenmiştir.

Haksız rekabetten kaynaklı davalar konunun Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesi nedeni ile mutlak ticari iştir. Bunun neticesi olarak Ticaret mahkemeleri görevlidirTüketici açısından Tüketici mahkemesi görevli değildir.

Hukuk davalarının yanında ayrıca cezai yaptırımda düzenlenmiştir. Haksız rekabet suçu, rekabet hükümlerine aykırı fiilleri cezalandıran bir suç tipidir.

HAKSIZ REKABET FİİLERİNDE ZAMANAŞIMI

Konusu suç olmayan haksız fiilin ilgilisi tarafından öğrenildiği tarihten itibaren1 yıl içinde açılmalıdır. Her halükarda ise fiilin işlendiği tarihten itibaren 3 yıl içinde açılmalıdır Haksız rekabet fiili aynı zamanda Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun dava zamanaşımı süresine tabi olan cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde ise, ceza hukukunda belirtilen zamanaşımı hukuk davası içinde geçerli olacaktır.8 yıllık zamanaşımı devreye girecektir. Devam eden haksız fiillerde zamanaşımı işlemez. Son bulmuş ise son fiilin işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Tüzel kişiler tarafından işlenmesi halinde bilindiği üzere cezai sorumluluk tüzel kişi adına hareket eden organın üyeleri veya organı bulunmayan diğer adi ortaklıklar için ortakları hakkında uygulanır.

Haksız rekabet davasını kazanan kişinin ilan edilmesini talep etme hakkı vardır.Türk Ticaret Kanunun 59 maddesinde bu husus açıkça düzenlenmiştir. İlana mahkeme karar verecektir.

MADDE 59- (1) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemiyle, gideri haksız çıkan taraftan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ilan edilmesine de karar verebilir. İlanın şeklini ve kapsamını mahkeme belirler.

Anlaşılacağı üzere ilan yolu ile iade itibar yapılması veya haksız rekabetin sonlandırılması, yâda iftira atıldığındın müşterilere ilanı amaçlanmıştır.

0 Paylaşımlar

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*