Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

HAGB; 5271 sayılı CMK m.231 de düzenlenmiştir.

CMK 231. maddesinde düzenlenen bu kurum ne anlama gelmektedir?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. (CMK 231/5)

Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. (CMK 231/10)

HAGB kısaca; mahkeme, hukuk sisteminde sonuç doğuracak şekilde kararını henüz açıklamaması, kararı açıklamayı geri bırakması halidir. Bu karar ile ceza ile kişiye getirilen medeni, siyasi veya özel yaşamına ilişkin herhangi bir kısıtlama getirmeden, adeta sanığa ikinci bir şans tanımasıdır. HAGB ile suç işleyen kişinin hayatına ceza hukuku müdahalesi adeta askıya alınmaktadır.

HAGB kurumun tüm detaylarını bu yazıda bulabileceksiniz.

HAGB’NİN UYGULANABİLMESİ İÇİN ŞARTLAR NELERDİR?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun HAGB kararı için aradığı tüm şartlar vücut bulmadan hakim HAGB kararı verme imkanına sahip değildir. Bu şartlar şunlardır:

1- Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olmalı (uzlaşma hükümleri saklıdır),

2- Sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunmalı,

3- Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmalı,

(Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre sanığın duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışı ve bilinen olumsuz bir kişilik özelliği yoksa, yargıç HAGB kararı vermelidir)

4- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir.

(Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.)

5- Sanık zararı hemen gideremeyecek durumda ise mahkeme bu zararın denetim süresinde taksitler halinde ödenmesine hükmedebilir.

HAGB KARARI VERİLMESİ HALİNDE NE OLUR?

1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.

2- Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kalkar.

3- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

4- Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.

DENETİM SÜRESİNDE MAHKEME NE GİBİ TEDBİRLERE HÜKMEDEBİLİR?

1-Sanığın bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine karar verilebilir.

2- Sanığın bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına karar verilebilir.

3-Sanığın belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir.

4- Mahkemenin hükmedeceği bu tedbirler 1 yıldan uzun süreli olamaz.

DENETİM SÜRESİNDE BELİRLERNEN TEDBİRLERE UYULMAZSA VEYA BU SÜREDE KASITLI BİR SUÇ İŞLENİRSE NE OLUR?

HAGB kararı verildikten sonra sanığın denetim süresi 5 yıldır. Ancak bu süre 18 yaşından küçükler için 3 yıldır. Sanık bu sürede gözetim altında tutulur. Denetim süresi içerisinde yükümlülüklerine uymazsa veya kasıtlı olarak herhangi bir suç işlerse kendisi hakkında HAGB kararı veren mahkeme bu kararını kaldırır. Ardından geriye bırakılmış olan sanığın mahkûmiyet hükmünü aynen açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.

HAGB denetim süresi içinde yeniden suç işlenmesi halinde, ilk suç nedeniyle verilen HAGB kararının açıklanabilmesi için işlendiği iddia edilen ikinci suçun mahkûmiyetle kesinleşmiş olması gerekir.

HAGB İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKEN DİĞER HUSUSLAR:

1- Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.

2- Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.

3- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.

4- HAGB hükümleri Anayasanın 174.maddesinde koruma altına alınan inkılap kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.

HAGB KARARI VERİLEMEYECEK SUÇLAR

HAGB kararı verilemeyecek suçlar özel kanunlarda düzenlemelerde yer almıştır.

Aşağıdaki hallerde sanık hakkında HAGB kararı verilemez:

– Disiplin Hapsi ve Tazyik Hapsi Gerektiren Fiiller. 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu md. 63/2 gereği, bu kanun kapsamındaki disiplin suçlarının ceza miktarı ne olursa olsun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Disiplin suçu 26.02.2008 tarihinden önce işlenmişse HAGB hükümleri uygulanabilir.

-Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçu

-İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu

-İcra İflas Kanunu’nda Yer Alan Suçlar. Disiplin veya tazyik hapsi gerektiren fiiller (Örneğin, taahhüdü ihlal veya nafaka borcunun ödenmemesi suçu nedeniyle hükmedilen tazyik hapsi; duruşma disiplinine aykırılık nedeniyle hakim tarafından hükmedilen disiplin hapsi).

-Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar (CMK md.231/14).

-Kullanmak için Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak ya da Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçu.

-İki yıl üstü süreli hapis veya adli para cezası gerektiren suçlar.

-Şike ve teşvik suçları.

Bunlardan birinin varlığı halinde cezanın miktarı veya sanığın kabulüne bakılmaksızın hakkında HAGB kararı verilememektedir.

HAGB İLE İLGİLİ DİĞER NOTLAR

-3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar bakımından 6352 sayılı Kanun m.105/2-b maddesi ile yapılan değişiklikle birlikte HAGB hükümleri uygulanabilmektedir. Örneğin, propaganda, örgüte yardım etme suçu vs. gibi suçları işleyenler diğer şartlar varsa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından yararlanabilirler.

-HAGB kararı verilebilmesi için mahkemenin yaptığı yargılama neticesinde hükmettiği ceza hapis cezası ise, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası olmalıdır. Suçun niteliğinin (yukarıda açıkladığımız istisnalar hariç), taksirle veya kasten işlenmesinin önemi yoktur. Ceza Muhakemesi Kanunu, 2 yıl veya daha az ceza miktarını mutlak nitelikte ölçü olarak kabul etmiştir.

-Yargılama neticesinde da doğrudan sadece adli para cezasına veya hapis cezası ile birlikte doğrudan adli para cezasına hükmedilmiş ise; bu durumda para cezası hakkında HAGB kararı verilebilir. Ancak hapis cezasından çevrilen adli para cezaları için ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir.

Konuyu kavrayabilmek açısından örneklersek; Hakaret suçunda mahkeme sanığa 3 ay ile 2 yıl arası hapis cezası veya adli para cezası verebilir. Mahkeme hapis cezası vermek yerine doğrudan adli para cezası verirse hükmedilen adli para cezası hakkında HAGB karar verilebilir. Fakat, mahkeme adli para cezası vermek yerine önce 4 ay hapis cezası verip daha sonra verdiği hapis cezasını adli para cezasına çevirirse, artık bu adli para cezası açısından HAGB kararı verilemez.

-HAGB kararları, adli sicil kaydında kendine özgü bir sisteme kaydedilir. E-devlet üzerinden veya adliyedeki bürolardan alınan sabıka kayıtlarında yer almaz. HAGB kararı sadece yargılama aşamasında Cumhuriyet savcısı, mahkeme hakimi veya mahkeme heyetinin talebi üzerine istenebilir. İstenme amacına uygun olarak kullanılabilir. Bu nedenle sanığa HAGB kararı verildikten sonra bu karar kişisel bir veri olarak kabul edilir.

-Sanığın daha önce kasten işlediği bir suçtan dolayı kesinleşmiş mahkumiyeti varsa hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez. Önceki mahkumiyetinin hapis cezası veya adli para cezası olmasının veya cezanın miktarının hiçbir önemi yoktur. Sanığın önceki mahkumiyetine esas suç kasten işlenmişse hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir. Sanığın kasıtlı bir suçtan dolayı sabıkası olsa bile, 5352 sayılı Adli Sicil Yasasının Geçici 2. maddesi uyarınca silinme şartları oluşan adli sicil kayıtları hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken dikkate alınmaz.

Taksirle işlenen suçlar bakımından sanık hakkında önceden kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olsa bile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

-Sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olsa dahi, mahkumiyetin üzerinden tekerrür hükümlerinin uygulanması için gerekli olan süre geçmiş ise, daha önce işlenmiş olan bu suç da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel değildir. Örneğin; trafik kazası gibi taksirli fiil ile ölüm veya yaralama suçlarından mahkum olmuş bir kişi hakkında sonraki kasıtlı suçu nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

-Sanık kasıtlı bir suçtan mahkûm olmadığı halde adli sicil kaydında denetimli serbestlik tedbiri varsa, HAGB kurumundan faydalanabilir. Örneğin, sanığın adli sicil kaydında uyuşturucu madde kullanma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yer alsa bile, bu tedbir hukuki niteliği itibariyle ceza olmadığı için sanık hakkında HAGB kararı verilebilir.

-Kamunun veya mağdurun uğradığı zararın denetim süresi içinde taksitlerle ödenmesi şartıyla da HAGB kararı verilebilir.

-Bazı suçların özelliği gereği, kamunun veya kişilerin suç nedeniyle uğradığı bir zarar olmayabilir. Bu durumda uğranılan zararın giderilmesi şartı, HAGB kararı verilmesi için şart olmaktan çıkar.

Mağdurun Uğradığı Zararın Giderilmesi

HAGB kararı verilebilmesi için işlenen suç nedeniyle mağdur veya kamu bir zarara uğramışsa uğranılan bu zararın giderilmesi gerekir. Suç nedeniyle oluşan zarar, doğrudan suçun neden olduğu maddi zararlardır. Manevi zararlar uğranılan zarar kapsamında değildir. Zararın konusu olan şey aynen verilebiliyorsa aynen iade yoluyla, aynen iade edilemeyecek bir şey ise tazmin suretiyle giderilmesi yoluyla mümkün olur. Örneğin; bilgisayarı çalınan kişiye bilgisayarın aynen iade edilmesi veya bedelinin ödenmesi zararın giderilmesi olarak kabul edilir. Hakim zararı yaklaşık bir miktar olarak belirlemelidir. Zararın yaklaşık değeri tespit edilmesi teknik bilgi gerektirmesi halinde mahkeme zararın yaklaşık olarak tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırabilir.

Mahkemenin yaptığı bu tespit kesin nitelikte bir tespit olmayıp ayrıca zarar gören hukuk mahkemesinde tazminat davası açabilir.

Zararın Kısmen Giderilmesi Hali: Mağdurun uğradığı zarar kısmen giderilmesi halinde HAGB kararı verilebilmesi için mağdurun/zarar görenin HAGB kararı verilmesine rıza göstermesi gerekir. Mağdur veya müştekinin, zarar kısmen karşılandığında onayı yoksa HAGB hükümleri uygulanamaz.

Suç nedeniyle oluşan dolaylı zararlar, CMK md. 231’deki “uğranılan zarar” kapsamına dahil değildir. Örneğin, işlenen suç nedeniyle mağdurun çalışamaması, iş güç kaybı “uğranılan zarar” kavramına dahil olmayan dolaylı zarardır.

HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi (CMK m 268)

HAGB kararına itirazın nereye verileceği CMK md. 268 hükmünde düzenlenmiştir.

HAGB kararı, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmişse hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itirazı incelemeye yetkili mahkeme, o adliyedeki Ağır Ceza Mahkemesi’dir. Aynı adliyede Ağır Ceza Mahkemesi yoksa, Asliye Ceza Mahkemesi’nin yargı çevresinde bulunduğu Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edilebilir.

Herhangi bir Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükmettiği HAGB kararına itirazı incelemeye yetkili mahkeme, HAGB kararını veren mahkemeyi sıra numarası olarak izleyen Ağır Ceza Mahkemesi’dir.

Mahkemenin vermiş olduğu HAGB kararının hukuka uygun olmaması halinde bu karara karşı, kararın duruşmada öğrenilmesinden (tefhim) veya tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilmektedir. Ancak bu karara karşı istinaf veya temyiz başvurusu yapılamaz.

HAGB kararını veren mahkeme hangisi ise o mahkemeye itiraz dilekçesi verilerek HAGB kararına itiraz edilebilir. Kararı veren mahkeme itirazı önce kendisi değerlendirir ve itiraz üzerine yapacağı inceleme ile kendi verdiği kararı düzeltebilir. HAGB kararı veren mahkeme, kararına yapılan itirazı yerinde görmezse itiraz dilekçesini itirazı incelemeye yetkili mahkemeye gönderir. HAGB itiraz dilekçesi incelemek üzere kendisine gönderilen mahkeme ise itiraz edilen kararı hem usul hem esas açısından denetimden geçirir. Yapılan itiraz hakkında dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilir.

0 Paylaşımlar

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*