Mahfuz Hisse (Saklı Pay)

Mahfuz Hisse (Saklı Pay) Nedir?

Mülkiyet hukukun en temel konularından biriside mirastır. Ölümle mülkiyet hiçbir işleme gerek kalmadan mirasçılara geçmektedir. Eğer bir kişi öldüğü zaman mirasının bir kısmının ya da tamamının yasal mirasçılara geçmesini istemiyorsa yaptığı taşınmazlarını başkasına bağışlamasıdır. Bağış sağlığında olabileceği gibi ölüme bağı tasarruflar ile de olabilir.

Sözleşme hürriyetinin bir yansıması olarak kişi vefat ettiğinde mirasını istediği kişiye bırakabilme hakkına sahiptir. Ancak bu kurala bazı mirasçılar açından sınırlamalar getirilmiştir. Bu nedenle kişi istese de kanunen belirtilen kısmı bağışlayamaz. (satış şeklide bağış da muvazaa olup satış geçersizdir.) Gerçek satışta ise taşınmaz yerine para kaim olacağından iptali söz konusu değildir. Mirasçıların mahfuz hissesi ölen kişi tarafından başkasına devredilemez. Bu hak; tasarruflarla ortadan kaldırılamaz. Kanunda

Kapsamı

Madde 505- “(Değişik birinci fıkra: 4.5.2007-5650/1 md.) Mirasçı olarak altsoyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir.

Bu mirasçılardan hiç biri yoksa miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir”

denilerek bu husus düzenlenmiştir. Mahfuz hisse kanunen mirasçılara tanınan bir haktır. Ancak bu hak bütün mirasçılara tanınmamıştır. Her mirasçının saklı pay hissesi de farklıdır. Saklı pay murisin ölüm anındaki terekesinde bulunulan veya terekeye dâhil olması gereken değerlerin toplamı üzerinden belirlenir.

Saklı pay sahipleri ve miktarı kanun koyucu tarafından düzenlenmiştir.  En fazla saklı pay eşe tanınmıştır. Saklı pay sahipleri kanunda:

Saklı pay

Madde 506- Saklı pay aşağıdaki oranlardan ibarettir:

  1. Altsoy için yasal miras payının yarısı,
  2. Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
  3. (Mülga: 4.5.2007-5650/2 md.)
  4. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü

şeklinde düzenlenmiştir. 3. Bendindeki kardeşler için 1/8 maddesi kanun metninden çıkarılmıştır. Saklı pay sahibi kişiler kanunda tahdidi olarak sayılmıştır. Bunların dışında mahfuz hisse sahibi yoktur. Mahfuz hisse sahipleri altsoy, anne baba ve eş den oluşmaktadır. Başka mirasçıların mahfuz hissesi yoktur.

ALTSOYUN SAKLI PAY HAKKI

Ölüm sonrası miras hisseleri kanunla belirlenmiştir. Ölen kişinin Altsoyu (çocuklar, çocukların çocukları) için kalan mirasın dörtte biri eşi varsa eşine kalmakta,  dörtte üçlük kesim çocuklara kalmaktadır. Miras hisseleri bu şekildedir. Kişi, mirasının dörtte üçünü çocuğuna bırakmak istemese bile kanunlar bu payın yarısını çocuğun payı olarak saklı tutmaktadır. Böylelikle saklı pay, (mahfuz hisse)  altsoy için hisselerine düşün yasal mirasın yüzde ellisi 1/2 oranını kapsamaktadır. Bu tüm mirasın 3/8 oranı altsoy için mahfuz hissedir. Altsoyun çocuk, torun veya torunun çocuğu gibi daha altı olmasının bir önemi yoktur. Hepsinin hem miras payı, hem de mahfuz hissesi değişmemektedir. Çocukla torun arasında ayrım yapılmamıştır. Dinen farklı olsa da Medeni kanuna göre evlatlıkta çocuk statüsünde olduğunu hatırlatalım. Evlatlıkta Altsoy olup mahfuz hissesi vardır. Murisin bu oranı değiştirme yetkisi yâda yok sayabilme imkânı bulunmamaktadır. Kanun maddesi amirdir.

EŞİN SAKLI PAYI

Eşin miras hissesi ve saklı payı kimlerle mirasçı olduğuna bağlı olarak farklılık göstermektedir. Altsoy ile mirasçı olması halinde miras hissesi ¼ tür. Anne baba zümresi ile mirasçı olması halinde veya anne baba ölmüş ise kardeşler, kardeşlerin çocukları ile birlikte mirasçı olması halinde hissesi ½ dır Miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın ¾ dür. Mirasçı olarak bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır. Eşin mahfuz hissesi kaldığı mirasçılara göre değişmektedir.

Sağ kalan eşin saklı payı, murisin altsoyu (çocukları) mirasçı olduğunda tamamı mahfuz hissedir. Yine anne baba zümresi ile mirasçı kaldığında payın tamamı mahfuz hissedir. Diğer mirasçılarla kalması halinde ise miras hissesinin ¾’ü mahfuz hissedir. Yani eşin mirasın ¼, ile ½ sine hak kazandığı durumda tamamı mahfuz hissedir. Mirasta   ¾  kazandığında ya da mirasın tamamını kazandığında ise ¾ ü mahfuz hissedir. Yani ¾  hisse aldığında  (9/12 ) si mahfuz hissedir.

ANNE VE BABANIN SAKLI PAYI

Ölen kişinin anne babasının mirasçı olması durumunda mahfuz hisse belirlenmiştir Anne baba altsoy yok ise mirasçı olabilmektedir. Çocuğu yoksa miras hakkının yarısını eşinin hakkı olmakla birlikte kalan yarısı da anne ve babasına aittir. Bu durumda ölen kişi vasiyetnamede anne ve babasına hiçbir pay bırakmamış olsa bile kanun, anne ve babaya miras hakkından dörtte birlik bir payı ¼ payı mahfuz hisse olarak korumuştur. Anne ve babanın ¼  pay mahfuz hissesi vardır.

KARDEŞLERİN SAKLI PAYI

Kardeşlerin Saklı Payı yoktur. Çünkü 2007 yılında sonlandırılmıştır. Anne baba zümresinde olmalarına rağmen kanun koyucu zümre esasına göre saklı pay hakkını sonlandırdığından, kardeşler saklı pay davası açamayacaklardır.

Saklı payı ihlal edilen kişi ne yapacaktır?

Saklı payının ihlal edildiğini düşünen mirasçı bu durumda dava açma hakkı bulunmaktadır. Bu dava hukuk dilindeki adıyla Tenkis davası olarak adlandırılmaktadır. Bu dava, kişi vefat ettikten sonra açılabilir. Mirasçılarının saklı payı hak etmesi için herhangi bir şart yoktur. Miras bırakanın ölümü ile saklı pay hakkı kanunen doğar. Ölüme bağlı tasarrufların iptali davalarının tamamı murisin ölümünden sonra açılır. Önce açılan davalar dava şartı yokluğundan ret edilecektir.

Saklı paya ilişkin tenkis davası açılması için kanunda süreler öngörülmüştür.  Davaya bakma görevi vefat eden kişinin ikamet adresindeki Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu hususta sitemizdeki makaleyi inceleyebilirsiniz.

Vasiyetnamenin iptali davası tenkis davasından farklıdır. Yine muvazaa nedeni ile (muris muvazaası da dâhil)  tapu iptali ve tescil davası da tenkis davasından farklıdır. Tenkis davası bu davalarla birlikte açılabileceği gibi tek başına da açılabilir. Ancak vasiyetnamenin iptali ve muris muvazaası davaları bağlantısız davalar olduğundan birlikte açılamaz. Ayrı ayrı açılması gerekir. Mahfuz hisse ve tenkis davası ayrıntılı davalardır. Bu nedenle uzmanından hukuki yardım almadan ve gerekli araştırmayı yapmadan hareket etmemenizi tavsiye ederiz.

0 Paylaşımlar

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*