Unutulma Hakkı

Unutulma Hakkı

İnsanoğlunun teknolojinin gelişmesiyle beraber sosyalleşme alanı oldukça genişlemiş, internet sayesinde saniyeler içinde dünyanın başka bir ucundaki olaylardan haberdar olma imkânı sağlanmıştır. Ancak internet üzerinden paylaşım yapılan her içerik, dünya üzerindeki birçok insanın anında bu içerikten haberdar olmasına neden olmaktadır. Bu durum o içeriğin daha sonra silinmesi ihtimalinde dahi kişinin haberi olmadan o içeriğin çoğaltılıp başka platformlarda yayınlanması tehlikesi ile karşılaşmasına sebep olmaktadır.

Bu nedenle kişinin pek çok temel hak ve özgürlükleri tehdit altında olmaktadır. Bu durum sebebiyle kişi mevcut haklarına koruyamaz hale geldiği için günümüzde var olan kişisel veri kavramı ortaya çıkmış, bu kavramın kabulü ile birlikte söz konusu kişisel verilerin korunabilmesi için çeşitli hukuki düzenlemeler yapılmıştır. İşte bu sebeple 2010 yılında ise yapılan hukuki düzenlemeler sonucunda ‘unutulma hakkı’ kavramı ortaya çıkmıştır.

Türk Hukukunda Unutulma Hakkı

Hukukumuzda unutulma hakkı ilk kez 29.07.2020 tarihinde 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi başlıklı 9. maddesindeki değişiklikle düzenlenmiştir. Bu madde işlenen bir verinin kaldırılması, engellenmesi veya silinmesi için sürecin nasıl ilerleyeceğini anlatmaktadır.

Kişi internet üzerinde yayınlanan bir paylaşımın kişisel haklarını ihlal ettiğini düşünüyor ise bu paylaşımı yapan içerik sağlayıcısına veya ulaşamaması halinde bu paylaşıma müsaade eden yer sağlayıcısına karşı bu paylaşımın kaldırılması ve erişiminin engellemesi için Sulh Ceza Hakimliğine başvurabilir veya kaldırılması için uyarı verilmesini yine Sulh Ceza Hakimliğinden isteyebilmektedir. Ancak unutulma hakkı bu içeriğin internet ortamından tamamen kaldırılması demek değildir, arama motorlarında kişinin adı ile o paylaşım arasındaki bağın kopartılması hakkıdır. Bu sebeple Sulh Ceza hakimi tarafından verilecek karar, bu içerik ile kişinin ilişkilendirilmesini kesmektir. Unutulma hakkı ile internet üzerinde kişi adına yapılan aramalarda o paylaşımların çıkmasının önüne geçilmektedir. Şöyle ki bir ilgili bir Yargıtay kararında;

“Talep dilekçesinde belirtilen URL adreslerindeki içeriklere erişilip erişilemediği, anılan içeriklerin nelerden ibaret olduğu ile içeriklerin talep edenin kişilik haklarını ihlal edip etmediği ve basın özgürlüğü kapsamında kalıp kalmadığı tespit edildikten sonra talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, talep ekinde bulunan ekran görüntülerinde erişimin engellenmesi talep edilen URL adreslerinin yer almadığı, Adalet Bakanlığı güvenli bilgisayar ağındaki kısıtlı internet erişimi nedeni ile erişimin engellenmesi talebinde bulunan URL adreslerinde yer alan içeriklerin, talep edenin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığına dair gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi Kanuna aykırı bulunduğundan; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 09/12/2020 tarihli ve 2020/5416 değişik iş sayılı kararının CMK’nin 309/4-a maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 02.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 2021/2031 E, 2021/14118 K, Karar tarihi: 02.11.2021) şeklindedir.

Yine Yargıtay bir başka kararında ise;

“Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 05/06/2017 tarihli ve 2016/15510 Esas, 2017/5325 karar sayılı ilâmında yer alan, “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17/6/2015 tarihli ve E.2014/4-56, K.2015/1679 sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir: “…Unutulma hakkına gelince; unutulma hakkı ve bununla ilişkili olan gerektiği ölçüde ve en kısa süreliğine kişisel verilerin depolanması veya tutulması konuları, aslında kişisel verilerin korunması hakkının çatısını oluşturmaktadır. Her iki hakkın temelinde bireyin kişisel verileri üzerinde serbestçe tasarruf edebilmesini, geçmişin engeline takılmaksızın geleceğe yönelik plan yapabilmesini, kişisel verilerin kişi aleyhine kullanılmasının engellenmesini sağlamak yatmaktadır. Unutulma hakkı ile geçmişinde kendi iradesi ile veya üçüncü kişinin neden olduğu bir olay nedeni ile kişinin geleceğinin olumsuz bir şekilde etkilenmesinin engellenmesi sağlanmaktadır. Bireyin geçmişinde yaşadığı olumsuz etkilerden kurtularak geleceğini şekillendirebilmesi bireyin yararına olduğu gibi toplumun kalitesinin gelişmişlik seviyesinin yükselmesine etkisi de tartışılmazdır. Unutulma hakkı; üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı olarak ifade edilebilir…” (Yargıtay, 7. Ceza Dairesi, 2021/20743 E, 2021/16395 K, K.T. 2021/16395) şeklinde karar vermiştir.

Öte yandan 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununda açıkça unutulma hakkı ifade edilmese de kişisel verilerin işlenmesine ilişkin silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesine dair düzenlemeler bulunmaktadır. Bunlara ek olarak;  Anayasa’mızda, 6698 sayılı Kanunun ve Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkındaki Yönetmelikte de bu hakka ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

Unutulma hakkı evrensel bir haktır. Bu sebeple kişisel verisi ihlal edilen kişi talepleri tüm dünya ülkeleri kapsar niteliktedir. Söz konusu kişiler öncelikle kendi adı ve soyadı ile arama motorunda yapılan aramalar sonucu çıkan verilerin kaldırılması için talepte bulunmalı, bu talebin olumsuz olması sonucunda yukarıdaki kanunların ilgili hükümleri uyarınca Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na başvuru yapmalıdır. Aksi halde direk kuruma başvurması halinde talep usulden reddedilecektir.

0 Paylaşımlar

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*