Özgürlüklere Taciz
İnsanlar çeşit çeşit. Farklı milletlerden, farklı renklerden, farklı dinlerden ve farklı inanç ve düşünce yapılarından.
Bunlar ayrılık değil bilakis zenginlikler. İnsanlar eşrefi mahlukat olarak birbirlerini tanısınlar, kaynaşsınlar diye yaratılmıştır. Yoksa farklılıklar kavga ve çekişme nedeni olsun diye değil.
Maalesef tahammülsüz bir toplumuz. İşte size uç iki örnek.
Otobüste bir genç kızın elbisesi açık yani mini etekli olduğu için bir bağnaz kişi tarafından darp edilmesi epey bir gündem oldu.
Son örnek ise dini inancına göre giyinen sarıklı cübbeli bir dindar insanın çevresindeki kişiler tarafından resimlenmesi ve sosyal medyada alay edilmesi.
Her iki örnek de gerçekten çok üzücü ve insanlığımızdan utandıracak şekilde rencide edici.
Ben bir başkasının giyim tarzını beğenmek zorunda değilim ama saygı duymak zorundayım. Hele hele giyim tarzına müdahale ise özgürlüklere müdahale yolunda kabul edilemeyecek çok büyük bir saldırı.
Herkes aynı şeye inanmak yada aynı şekilde giyinmek zorunda mı ki müdahale ediliyor? Elbette değil. Herkesin inancı kendisine ve insan nasıl mutluysa, kendisine ne yakıştırıyorsa öyle giyinsin ve yaşasın. Benim giyimim kime ne? Başkasının giyimi bana ne?
Kişisel özgürlükler alanına müdahalenin olması halinde toplum düzeni bozulur ve gücü yeten diğerine karşı hükmetmeye ve kendi düşüncesini kabul ettirmeye çalışır ki bunun sonucu anarşidir.
O yüzden otobüsteki saldırı ne kadar kötüyse inançlı bir insana yapılan saldırı da o kadar kötüdür ve affedilecek tarafı yoktur.
Güzel bir söz var her daim ilke olarak benimsememiz gerken.
“Düşüncelerine katılmıyorum, fakat onları dile getirmen için sonuna kadar savaşacağım!”
KAYNAK: GÜLLÜ HUKUK OFİSİ – https://avibrahimgullu.com/ozgurluklere-taciz/